Herkese Merhabalar!
Ülkece zor, hem de çok zor zamanlar geçiriyoruz... Tabiri caizse, "İyiyim!" demenin vicdani ağırlık verdiği günler... Blogumun amacı siyaset yapmak değil farkındayım, ama sonuçta burası bana ait ve istediğim gibi kullanmakta özgürüm diye düşünerek nacizane şu fikirlerimi okuyan sizlerle paylaşmak istedim, anlayışınız için çok teşekkürler =)
1) Terörle yaşamaya alışmayacağız!
2) Whatsapp veya diğer sosyal medya aracılığıyla bize ulaşan "dikkat!"- "yapmayın!" - "gitmeyin!" temalı mesajlar da aslında bir nevi psikolojik terör. Bundan korkup çekinmemiz bizi korkak veya aciz yapmıyor. Keza, sırf bu yüzden sosyal hayatımızı sekteye uğratmak da ne derece doğru... Tüm hayatımızı "onların" istediği gibi yaşamayacağız, öyle değil mi? 7 gün dikkat edip Taksim'e gitmedik mesela, veya iş çıkışında saat 18:30'da metroya binmedik, ama 9. gün bir olay olup olmayacağını kim bilebilir?
***
Pazar günü Ekonomist dergisinde çıkacak olan yazımı paylaşıyorum. Bakırı daha yakından tanımak isterseniz, buyrun...
Not: Kerem Muçe'ye yardımı için teşekkür etmezsem olmaz ;)
İyi okumalar =)
***************************************************************************
Bir çok farklı alanda yoğun bir
şekilde kullanılan Bakır, forex piyasalarının da parlayan yıldızı olarak dikkat
çekiyor. Son zamanlarda özellikle Çin’deki ekonomik kriz yüzünden dalgalı bir
seyir izleyen Bakır’ı daha yakın tanımak istedik.
Sanayi Metali Olarak Bakır
Gümüşten sonra en iyi iletken
metal olan bakırın Dünya’nın hemen hemen tüm bölgelerinde bulunması,
kullanılabilirliğini artıran önemli bir neden olarak karşımıza çıkıyor. Bir
diğer önemli bilgi de bakır modern endüstride petrolden sonra en çok gereksinim
duyulan maddedir. Bakırın başlıca kullanım alanları arasında elektrik ve
elektronik sanayii, inşaat, ulaşım sanayii, boya sanayii, kuyumculuk, hediyelik
eşya ve ev eşyalarını sayabiliriz. Elektrik iletkenliğinin yanı sıra bakır ısı
iletkenliğinde de en iyi ikinci elementtir. Kolay ulaşılabilir olması ile
fiziksel ve kimyasal özelliklerinin endüstrideki kullanımını genişletmesi
sayesinde fiyat/performans açısından diğer metallere göre bakırın tercih
edilirliği artırıyor.
Bakırla ilk tanışmamız aslında
yeni değil. İnsanlığın ilk değerlendirdiği maden olan bakıra ait ilk
kalıntılar, M.Ö 5000’li yıllara ait ve Konya’nın Çatalhöyük yöresinde
bulunmuştur. Dünya’da ilk olarak Anadolu’da kullanılmaya başlanan bakırın
zamanla Mısır, Mezopotamya, Hindistan, İspanya ve Çin’de de kullanıldığı tespit
edilmiştir. Taş aletlerin yanı sıra bakırın da kullanılmaya başlandığı bu dönem
tarihi çağlarda Bakır Çağı (M.Ö 5000 –
3000) olarak geçer.
Daha önce de belirttiğimiz gibi
bakır dünyada pek çok noktada çıkartılabilen bir madendir. Dünya bakır cevheri
üretiminde Amerika kıtasının payı büyüktür. Dünyada en çok bakır cevheri
çıkartılan üç ülke Şili, ABD ve Kanada olarak sıralanabilir. Amerika kıtası
haricinde dünyadaki bakır üretiminde önemli payı olan ülkelere baktığımızda
Endonezya, Avustralya, Kazakistan, İran, Hindistan ve Polonya dikkatimizi
çekiyor.
Peki bakır tüketiminde durum
nasıl? Dünyada en çok bakır tüketen ülkelerin aynı zamanda sanayisi en çok
gelişmiş ülkeler olduğunu görebiliriz. Sırasıyla;
1.
Çin
2.
ABD
3.
Japonya
4.
Almanya
5.
Güney Kore
En çok bakır tüketen ilk beş
ülkedir. Türkiye bu sıralamada 14. sırada yer alıyor.
Bakır Fiyatlarına Çin İşkencesi…
Dünyanın en büyük bakır tüketici
olan Çin’de son iki senedir yaşanan ekonomik sıkıntılar azalmak yerine gün be
gün yeni bir boyut kazanıyor. Özellikle 2015’in son aylarında açıklanan
verilerin daralmayı işaret etmesiyle birlikte bakır fiyatları 2009 senesinden
beri inmediği seviyelere gerilemişti. Çin Merkez Bankası’nın piyasalara
müdahalesi sonrası Çin hisse senetlerindeki toparlanma, 18 Ocak’tan itibaren
bakır fiyatlarına da olumlu yansıdı. Çin Merkez Bankası’nın piyasalara yuan
enjekte etmesi, bakır gibi sanayi metallerine olan talebi negatif etkilerken,
Şubat ayında Çin Merkez Bankası’nın yuanı desteklemek amaçlı müdahalesiyle
birlikte bakırda yükseliş gözlendi.
Geçen haftalarda Çin hükümetinden
gelen haberi, orta ve uzun vadede bakır fiyatlarının yeniden yükselmesini
destekleyebilecek bir gelişme olarak değerlendirebiliriz. Çin hükümeti, emtia
piyasalarında fiyatların aşırı düşmesiyle birlikte stok miktarlarını arttırmaya
başlamıştı. Çin hem kendi üreterek hem de düşük fiyattan hammadde ithal ederek
stoklarını arttırıyordu. Stok artışları, aynı zamanda büyüme oranlarına da
pozitif katkı da bulunuyor. Ancak son dönemlerde stokların aşırı biçimde
artması ve karşılığında yeterli düzeyde ara mal üretilememesi üzerine Çin
hükümeti geçen hafta üretimleri azaltma kararı aldı. Bu gelişme başta metal
fiyatları olmak üzere emtia fiyatlarının artmasına neden oldu. Çin’in üretim
miktarlarını ve buna mukabil stoklarını önümüzdeki aylarda da azaltmaya devam
etmesi halinde, bakırda yeni yükseliş trendlerinin oluşabileceğini ve orta –
uzun vadede yeniden fiyat artışlarının devam edebileceğini düşünüyoruz.