17 Mart 2016 Perşembe

Geçmişten Günümüze Bakır...

Herkese Merhabalar!

Ülkece zor, hem de çok zor zamanlar geçiriyoruz... Tabiri caizse, "İyiyim!" demenin vicdani ağırlık verdiği günler... Blogumun amacı siyaset yapmak değil farkındayım, ama sonuçta burası bana ait ve istediğim gibi kullanmakta özgürüm diye düşünerek nacizane şu fikirlerimi okuyan sizlerle paylaşmak istedim, anlayışınız için çok teşekkürler =)

1) Terörle yaşamaya alışmayacağız! 

2) Whatsapp veya diğer sosyal medya aracılığıyla bize ulaşan "dikkat!"- "yapmayın!" - "gitmeyin!" temalı mesajlar da aslında bir nevi psikolojik terör. Bundan korkup çekinmemiz bizi korkak veya aciz yapmıyor. Keza, sırf bu yüzden sosyal hayatımızı sekteye uğratmak da ne derece doğru... Tüm hayatımızı "onların" istediği gibi yaşamayacağız, öyle değil mi? 7 gün dikkat edip Taksim'e gitmedik mesela, veya iş çıkışında saat 18:30'da metroya binmedik, ama 9. gün bir olay olup olmayacağını kim bilebilir?

***

Pazar günü Ekonomist dergisinde çıkacak olan yazımı paylaşıyorum. Bakırı daha yakından tanımak isterseniz, buyrun...

Not: Kerem Muçe'ye yardımı için teşekkür etmezsem olmaz ;)

İyi okumalar =)


***************************************************************************

Bir çok farklı alanda yoğun bir şekilde kullanılan Bakır, forex piyasalarının da parlayan yıldızı olarak dikkat çekiyor. Son zamanlarda özellikle Çin’deki ekonomik kriz yüzünden dalgalı bir seyir izleyen Bakır’ı daha yakın tanımak istedik.

Sanayi Metali Olarak Bakır

Gümüşten sonra en iyi iletken metal olan bakırın Dünya’nın hemen hemen tüm bölgelerinde bulunması, kullanılabilirliğini artıran önemli bir neden olarak karşımıza çıkıyor. Bir diğer önemli bilgi de bakır modern endüstride petrolden sonra en çok gereksinim duyulan maddedir. Bakırın başlıca kullanım alanları arasında elektrik ve elektronik sanayii, inşaat, ulaşım sanayii, boya sanayii, kuyumculuk, hediyelik eşya ve ev eşyalarını sayabiliriz. Elektrik iletkenliğinin yanı sıra bakır ısı iletkenliğinde de en iyi ikinci elementtir. Kolay ulaşılabilir olması ile fiziksel ve kimyasal özelliklerinin endüstrideki kullanımını genişletmesi sayesinde fiyat/performans açısından diğer metallere göre bakırın tercih edilirliği artırıyor.

Bakırla ilk tanışmamız aslında yeni değil. İnsanlığın ilk değerlendirdiği maden olan bakıra ait ilk kalıntılar, M.Ö 5000’li yıllara ait ve Konya’nın Çatalhöyük yöresinde bulunmuştur. Dünya’da ilk olarak Anadolu’da kullanılmaya başlanan bakırın zamanla Mısır, Mezopotamya, Hindistan, İspanya ve Çin’de de kullanıldığı tespit edilmiştir. Taş aletlerin yanı sıra bakırın da kullanılmaya başlandığı bu dönem tarihi çağlarda Bakır Çağı (M.Ö 5000 – 3000) olarak geçer.
Daha önce de belirttiğimiz gibi bakır dünyada pek çok noktada çıkartılabilen bir madendir. Dünya bakır cevheri üretiminde Amerika kıtasının payı büyüktür. Dünyada en çok bakır cevheri çıkartılan üç ülke Şili, ABD ve Kanada olarak sıralanabilir. Amerika kıtası haricinde dünyadaki bakır üretiminde önemli payı olan ülkelere baktığımızda Endonezya, Avustralya, Kazakistan, İran, Hindistan ve Polonya dikkatimizi çekiyor.

Peki bakır tüketiminde durum nasıl? Dünyada en çok bakır tüketen ülkelerin aynı zamanda sanayisi en çok gelişmiş ülkeler olduğunu görebiliriz. Sırasıyla;
1.       Çin
2.       ABD
3.       Japonya
4.       Almanya
5.       Güney Kore

En çok bakır tüketen ilk beş ülkedir. Türkiye bu sıralamada 14. sırada yer alıyor.

Bakır Fiyatlarına Çin İşkencesi…

Dünyanın en büyük bakır tüketici olan Çin’de son iki senedir yaşanan ekonomik sıkıntılar azalmak yerine gün be gün yeni bir boyut kazanıyor. Özellikle 2015’in son aylarında açıklanan verilerin daralmayı işaret etmesiyle birlikte bakır fiyatları 2009 senesinden beri inmediği seviyelere gerilemişti. Çin Merkez Bankası’nın piyasalara müdahalesi sonrası Çin hisse senetlerindeki toparlanma, 18 Ocak’tan itibaren bakır fiyatlarına da olumlu yansıdı. Çin Merkez Bankası’nın piyasalara yuan enjekte etmesi, bakır gibi sanayi metallerine olan talebi negatif etkilerken, Şubat ayında Çin Merkez Bankası’nın yuanı desteklemek amaçlı müdahalesiyle birlikte bakırda yükseliş gözlendi.

Geçen haftalarda Çin hükümetinden gelen haberi, orta ve uzun vadede bakır fiyatlarının yeniden yükselmesini destekleyebilecek bir gelişme olarak değerlendirebiliriz. Çin hükümeti, emtia piyasalarında fiyatların aşırı düşmesiyle birlikte stok miktarlarını arttırmaya başlamıştı. Çin hem kendi üreterek hem de düşük fiyattan hammadde ithal ederek stoklarını arttırıyordu. Stok artışları, aynı zamanda büyüme oranlarına da pozitif katkı da bulunuyor. Ancak son dönemlerde stokların aşırı biçimde artması ve karşılığında yeterli düzeyde ara mal üretilememesi üzerine Çin hükümeti geçen hafta üretimleri azaltma kararı aldı. Bu gelişme başta metal fiyatları olmak üzere emtia fiyatlarının artmasına neden oldu. Çin’in üretim miktarlarını ve buna mukabil stoklarını önümüzdeki aylarda da azaltmaya devam etmesi halinde, bakırda yeni yükseliş trendlerinin oluşabileceğini ve orta – uzun vadede yeniden fiyat artışlarının devam edebileceğini düşünüyoruz.