Türkiye geçtiğimiz haftayı gündem
bakımından oldukça yoğun, ama ekonomik veriler açısından sakin geçirdi. Bu hafta
açıklanan ekonomik verilere baktığımızda ilk olarak Pazartesi günü Türkiye
Sanayi Üretimi verisi beklenti altında geldi. Takvim etkisinden arındırılmış
sanayi üretim endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1.6
büyümesi beklenirken %2.2 oranında azaldı.
Ekonomik büyümeye ilişkin beklentileri etkilemesi açısından takip edilen bu
verinin gerileme göstermesi, 2014 yılı büyüme tahminlerinin düşmesinden sonra
2015 büyüme tahminlerini de azalma şeklinde etkileyebileceği düşünülüyor.
Haftanın diğer verisi ise Çarşamba günü açıklanan Cari Denge idi. 2015 yılı
Ocak ayı için açıklanan veriye göre Cari İşlemler Açığı 2 milyar 2 milyon dolar oldu. Bunun sonucunda 12 aylık cari
işlemler açığı 42 milyar 866 milyon dolara geriledi. Haftanın son verisi TCMB
tarafından açıklanan Yıl Sonu TÜFE Tahmini oldu. Her ay açıklanan bu veri
TCMB’nin finansal ve reel sektörde karar alıcı ve uzman kişiler ile
profesyoneller arasından seçilen 71 kişiye yaptığı beklenti anketine göre
belirleniyor. Mart ayı için açıklanan oran bir önceki aya göre yükseliş
göstererek %6.98 oldu. Şubat
ayındaki TÜFE tahmini %6.77 olmuştu.
Haftanın en önemli olayı 11 Mart
Çarşamba günü TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın “Ekonomik Gelişmeler” başlığı
altında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yaptığı sunum oldu. Haftalardır Merkez
Bankası ve Cumhurbaşkanlık arasında devam eden gerginlik piyasalara Dolar/TL
paritesinin rekor seviyelere çıkması olarak yansımıştı. Başçı, hazırladığı 130 sayfalık sunumu 5 ana başlık altında (Kur Gelişmeleri, Dış Ticaret Gelişmeleri,
Enflasyon ve Faiz, Yatırımın Belirleyicileri ve son olarak Temel Ekonomik
Göstergeler) topladı. Yapılan sunumda özetle, faizlerin indirilmesi durumunda
doların daha da artacağı ve bu durum karşısında enflasyon ve ekonomik
istikrarın tehdit altında olacağı anlatıldı. TCMB Başkanı Erdem Başçı,
dikkatlerin faiz ve dolar yerine büyüme oranlarındaki değişime odaklanması
gerektiği uyarısında bulundu. Ayrıca, piyasa faizlerinin düşürülmesi için
yapılması gerekenleri istikrar ve güven artırıcı adımlar, mali disiplin (Kamu
borç yükünün hafifletilmesi), fiyat istikrarına odaklı bir para politikası
duruşu olarak sıraladı. Bunlara ek olarak, bu adımların takip edilmesi halinde
enflasyon beklentileri ve enflasyon risk primi düşeceğinden piyasa faizleri
kademeli olarak düşebileceğini söyledi. Ekonomistler sunumu, Merkez Bankası
Başkanı Başçı’nın uzun ve detaylı olarak eleştirilere yanıtı olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ertesi gün gelen açıklama da aralarındaki sorunun
tatlıya bağlandığı şeklinde oldu.
Geçtiğimiz Dünya'da ve Türkiye'de neler oldu daha detaylı incelemek isterseniz, buyurun tıktık
Önümüzdeki hafta Türkiye'de açıklanacak veriler aşağıdaki tabloda detaylı olarak gösteriliyor. Haftanın en önemli olayı Salı günü gerçekleşecek PPK toplantısı olacak. Genel görüş, toplantı sonucunda açıklanacak faiz kararlarının bir önceki ayla sabit kalacağı şeklinde. Bununla birlikte, TCMB'nin sürpriz yapıp "sıkı para politikası" çerçevesinde faiz artırımına gitme ihtimali de uzmanlarca olası görülen bir diğer görüş.
SONUÇ
|
BEKLENEN
|
ÖNCEKİ
|
|
16 Mart 2015,
Pazartesi
|
|||
Türkiye Çeyreklik (Üç Aylık) İşsizlik
Ortalaması (Aralık)
|
%10.7
|
||
Türkiye Bütçe Dengesi (Şubat)
|
3.80B
|
||
17 Mart 2015, Salı
|
|||
Bir Hafta Vadeli Repo İhale Faiz Oranı
(Mart)
|
%7.50
|
%7.50
|
|
Borçlanma Faiz Oranı
|
%7.25
|
%7.25
|
|
Gecelik Faiz Oranları
|
%10.75
|
%10.75
|
|
20 Mart 2015, Cuma
|
|||
Merkezi Hükümet Borç Stoku (Şubat)
|
621.2B
|