15 Mart 2015 Pazar

Türkiye Nasıl Bir Hafta Geçirdi Ve Bu Hafta Açıklanacak Veriler (16 - 20 Mart 2015)


Türkiye geçtiğimiz haftayı gündem bakımından oldukça yoğun, ama ekonomik veriler açısından sakin geçirdi. Bu hafta açıklanan ekonomik verilere baktığımızda ilk olarak Pazartesi günü Türkiye Sanayi Üretimi verisi beklenti altında geldi. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1.6 büyümesi beklenirken %2.2 oranında azaldı. Ekonomik büyümeye ilişkin beklentileri etkilemesi açısından takip edilen bu verinin gerileme göstermesi, 2014 yılı büyüme tahminlerinin düşmesinden sonra 2015 büyüme tahminlerini de azalma şeklinde etkileyebileceği düşünülüyor. Haftanın diğer verisi ise Çarşamba günü açıklanan Cari Denge idi. 2015 yılı Ocak ayı için açıklanan veriye göre Cari İşlemler Açığı 2 milyar 2 milyon dolar oldu. Bunun sonucunda 12 aylık cari işlemler açığı 42 milyar 866 milyon dolara geriledi. Haftanın son verisi TCMB tarafından açıklanan Yıl Sonu TÜFE Tahmini oldu. Her ay açıklanan bu veri TCMB’nin finansal ve reel sektörde karar alıcı ve uzman kişiler ile profesyoneller arasından seçilen 71 kişiye yaptığı beklenti anketine göre belirleniyor. Mart ayı için açıklanan oran bir önceki aya göre yükseliş göstererek %6.98 oldu. Şubat ayındaki TÜFE tahmini %6.77 olmuştu.


Haftanın en önemli olayı 11 Mart Çarşamba günü TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın “Ekonomik Gelişmeler” başlığı altında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yaptığı sunum oldu. Haftalardır Merkez Bankası ve Cumhurbaşkanlık arasında devam eden gerginlik piyasalara Dolar/TL paritesinin rekor seviyelere çıkması olarak yansımıştı. Başçı, hazırladığı 130 sayfalık sunumu 5 ana başlık altında (Kur Gelişmeleri, Dış Ticaret Gelişmeleri, Enflasyon ve Faiz, Yatırımın Belirleyicileri ve son olarak Temel Ekonomik Göstergeler) topladı. Yapılan sunumda özetle, faizlerin indirilmesi durumunda doların daha da artacağı ve bu durum karşısında enflasyon ve ekonomik istikrarın tehdit altında olacağı anlatıldı. TCMB Başkanı Erdem Başçı, dikkatlerin faiz ve dolar yerine büyüme oranlarındaki değişime odaklanması gerektiği uyarısında bulundu. Ayrıca, piyasa faizlerinin düşürülmesi için yapılması gerekenleri istikrar ve güven artırıcı adımlar, mali disiplin (Kamu borç yükünün hafifletilmesi), fiyat istikrarına odaklı bir para politikası duruşu olarak sıraladı. Bunlara ek olarak, bu adımların takip edilmesi halinde enflasyon beklentileri ve enflasyon risk primi düşeceğinden piyasa faizleri kademeli olarak düşebileceğini söyledi. Ekonomistler sunumu, Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın uzun ve detaylı olarak eleştirilere yanıtı olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ertesi gün gelen açıklama da aralarındaki sorunun tatlıya bağlandığı şeklinde oldu.

Geçtiğimiz Dünya'da ve Türkiye'de neler oldu daha detaylı incelemek isterseniz, buyurun tıktık

Önümüzdeki hafta Türkiye'de açıklanacak veriler aşağıdaki tabloda detaylı olarak gösteriliyor. Haftanın en önemli olayı Salı günü gerçekleşecek PPK toplantısı olacak. Genel görüş, toplantı sonucunda açıklanacak faiz kararlarının bir önceki ayla sabit kalacağı şeklinde. Bununla birlikte, TCMB'nin sürpriz yapıp "sıkı para politikası" çerçevesinde faiz artırımına gitme ihtimali de uzmanlarca olası görülen bir diğer görüş.


SONUÇ
BEKLENEN
ÖNCEKİ
16 Mart 2015, Pazartesi



Türkiye Çeyreklik (Üç Aylık) İşsizlik Ortalaması (Aralık)

%10.7
Türkiye Bütçe Dengesi (Şubat)

3.80B
17 Mart 2015, Salı

Bir Hafta Vadeli Repo İhale Faiz Oranı (Mart)
%7.50
%7.50
Borçlanma Faiz Oranı
%7.25
%7.25
Gecelik Faiz Oranları
%10.75
%10.75
20 Mart 2015, Cuma

Merkezi Hükümet Borç Stoku (Şubat)

621.2B





8 Mart 2015 Pazar

Geçtiğimiz Hafta Türkiye'de Nasıl Geçti Ve Bu Hafta Açıklanacak Veriler (9 - 13 Mart 2015)

Türkiye, ekonomik veriler açısından sakin bir hafta geçirse de tansiyonu yüksek bir hafta yaşadı. Bu hafta açıklanan ekonomik verileri incelediğimizde dikkatimizi ilk olarak Salı günü açıklanan enflasyon verisi çekiyor. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Şubat ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda %0.71 oranında gelerek beklenti altında artış gösterdi. Ocak ayında TÜFE %1.10 oranında artmıştı. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise aylık bazda %1.20 oranında artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarına %7.55 oranında artış olarak yansırken, üretici fiyatlarında beklenti altında kalarak %3.10 oranında bir artış oldu. Ana harcama gruplarına bakıldığında tüketici fiyatlarında en çok artış gösteren %2.59 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubu olurken, en fazla düşüş gösteren grup da %6.58 ile giyim ve ayakkabı oldu. Haftanın son günü Hazine Müsteşarlığı, Şubat ayına ilişkin nakit gerçekleşmeleri açıkladı ve buna göre Hazine Nakit Dengesi 8.460 milyar TL açık verdi.

Bu hafta Türkiye’de yaşanan önemli olaylar olarak S&P’den gelen Türk bankalarıyla ilgili değerlendirme raporu, Citigroup’un paylarını satarak Akbank’tan çıkması ve özellikle haftanın son gününde Türk lirasında meydana gelen değer kaybını sıralayabiliriz. İlk olarak, dünyanın en büyük kredi derecelendirme kuruluşlarından biri olarak kabul edilen Standard&Poor’s (S&P) Çarşamba günü Türk bankalarıyla ilgili bir değerlendirme raporu yayınladı. Avrupa Merkez Bankası’nın parasal programına devam etmesinin Türk bankalarını pozitif etkileyeceğini belirten S&P, Türkiye’de kredi büyüme hızının zayıflamasını bankalar için olumlu bir gelişme olarak gördüklerini bildirdi. Haftanın diğer önemli olayı da Citigroup’un Akbank’taki sermayenin  %9.9’una tekabül eden paylarını satışa çıkardığı haberi oldu.  Akbank tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamaya göre, Citigroup’un Akbank’ta kalan son %9.9’luk payını, grup oldukları kararla satış kararı aldıklarını ve böylece Akbank’tan tamamen çıkacaklarını duyurdu. Citigroup, toplam 396 milyon hisse senedine tekabül eden bu satıştan 1.15 milyar dolar gelir elde etmiş oldu. 2007 yılında 3.1 milyar dolar ödeyerek Akbank hisselerini satın alan Citigroup, bu satıştan 800 milyon dolar zarar etmiş oldu.

Haftanın en dikkat çekici olayı ise tartışmasız Türk lirasında yaşanan değer kaybı oldu. Geçtiğimiz hafta TCMB tarafından alınan faiz indirimi kararı her ne kadar beklentiyle örtüşse de, hükümet kanadı ve Cumhurbaşkanı tarafından sert şekilde eleştirilmişti. Global piyasalarda yaşanan AMB parasal genişleme uygulamasına ait endişeler Euro’nun zayıflamasına; FED’in faiz artırımını ne zaman yapacağına dair tarih vermemesi ama giderek yakınlaştığına dair izlenimler de Dolar’ın hızla yükselmesine neden olmuştu. Bütün bunlar olurken, Dolar/TL kurunda hızlı yükselişler gözlendi. Hafta boyunca gün kapanışlarında yeni rekorlara imza atan Dolar/TL, Cuma günü ABD’de açıklanan Tarım Dışı İstihdam Verisi ve İşsizlik Oranları’nın tahmin edilenden iyi gelmesiyle 2.6471 seviyesine kadar çıktı. Euro’nun Dolar karşısında özellikle AMB Başkanı Draghi’nin parasal genişleme programıyla ilgili detayları açıkladığı basın toplantısından sonra son 11 yılın en düşük seviyesine kadar geri çekilmesine rağmen, TL karşısında 2.8955 seviyesine kadar çıkması akıllara “Türk Lirası’ndaki değer kaybı nereye kadar devam edecek?” sorusunu getirdi. TCMB haftanın son işlem gününde ABD’den gelecek önemli veriler öncesi kura müdahale amaçlı likidite silahını kullandı. Merkez Bankası, piyasanın ihtiyacına yakın bir fonlama yaparak ortalama fonlama maliyetini düşürmeyi tercih ederken cuma sabahı piyasaya daha az likidite vererek uzun süre sonra TL likidite silahını yeniden kullanmış oldu.

* Daha detaylı bir rapor incelemek isterseniz, buyurun tıktık ...

Önümüzdeki hafta Türkiye, gündemin yoğunluğuna oranla veri trafiği açısından sakin.


SONUÇ
BEKLENEN
ÖNCEKİ
9 Mart 2015, Pazartesi



Türkiye Sanayi Üretimi (Yıllık) (Ocak)

%1.6
%2.6

11 Mart 2015, Çarşamba

Cari Denge (USD) (Ocak)

-2.57B
-6.82B
13 Mart 2015, Cuma

Yıl Sonu TÜFE Tahmini (Mart)


%6.77



















1 Mart 2015 Pazar

Türkiye'de Geçtiğimiz Haftanın Özeti Ve Bu Hafta Açıklanacak Veriler (2 - 6 Mart 2015)

Geçtiğimiz haftanın Türkiye’yi finansal anlamda etkileyecek önemli olaylarına baktığımızda ilk olarak dikkatimizi çeken Pazartesi günü açıklanan Kapasite Kullanım Oranı oldu. Bir önceki aya göre 0.9 puan azalarak %72.8 seviyesine gerileyen Kapasite Kullanım Oranı, TCMB tarafından 2015 Şubat ayında imalat sanayinde faaliyet gösteren 2656 iş yerine yapılan “İktisadi Yönelim Anketi” ne göre belirleniyor. Aynı gün açıklanan diğer veri olan Türkiye İmalat Güveni ise bir önceki aya oranla yükselerek 103.4 olarak açıklandı. Haftanın en önemli verisi Salı günü TCMB tarafından toplanan PPK sonrası açıklandı. TCMB, beklendiği gibi faiz oranlarını düşürdü. Haftanın son gününde iki veri açıklandı. İlk veri olan Türkiye Ticaret Açığı, beklentilerin altında kalarak 4.31 milyar dolar olarak açıklandı. Böylece Ticaret Açığı 2010 Mayıs ayından beri en düşüğünü görmüş oldu. 2014 Aralık ayı için açıklanan veri 8.51 milyar dolardı. Açıklanan diğer veri de Yıllık Yabancı Turist Girişi oldu. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısı bir önceki yılın Ocak ayına oranla %9.08 oranda artış gösterdi. 

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, haftanın en önemli olayı faiz oranlarıyla ilgili TCMB’nin verdiği karar oldu. Yaklaşık bir aydır Türkiye, 24 Şubat’ta gerçekleşecek PPK toplantısını ve alacakları faiz kararını bekliyordu. Toplantı öncesinde uzman ekonomistlerin ve yatırımcıların genel görüşü TCMB’nin 25 ile 75 baz puan arasında faiz indirimi yapabileceği, bununla birlikte yoğun siyasi baskının etkisiyle enflasyonun izin verdiğinden fazla gelecek bir faiz indirimi kararının piyasalarda sert satış baskısı yaratabileceği şeklindeydi. Salı günü gerçekleşen PPK toplantısı sonucunda açıklanan faiz kararları şöyle: Gecelik faiz oranlarında Marjinal Fonlama Oranı % 11.25'ten %10.75'e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan Borçlanma İmkanı Faiz Oranı %10.75'ten %10.25'e, Merkez Bankası Borçlanma Faiz Oranı %7.5'ten %7.25'e indirildi. Ayrıca, Bir Hafta Vadeli Repo İhale Faiz Oranı %7.75'ten %7.5'e indirildi. TCMB aldığı bu indirim kararıyla hükümet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı memnun etmedi, zira kararın açıklanmasıyla aynı gün hükümet cephesinden gelen açıklamalar indirim oranının yetersiz olduğu şeklindeydi. Ertesi gün Cumhurbaşkanı Erdoğan TCMB’nin faiz konusunda yanlış yaptığını belirterek bankanın “Bağımsızlık zırhına sığınarak kendilerine tavır takınmaması” gerektiğini ve bu durumda “Bankayı bir yerlerin nüfuz altına alıp almadığı” sorusunu yönelteceklerini söyledi. Bu açıklamalar sonucunda Dolar/TL kuru 2.4920’ye kadar yükseldi. Bütün bunlarla birlikte Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın istifa ettiği söylentileri, TL üstündeki baskıyı arttırdı. Başbakanlık tarafından yapılan açıklamayla bu söylentilerin yalanlanması TL üstündeki baskı bir nebze rahatlasa da haftanın son günü Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen “Vatanı satmak yüksek faizle olur.” Açıklamasından sonra USDTRY rekor seviyeye çıkarak 2.52 seviyesini gördü.

** Daha detaylı haftalık bülten okumak için tıktık


Önümüzdeki hafta Türkiye'de açıklanacak ekonomik veriler ise aşağıda :


SONUÇ
BEKLENEN
ÖNCEKİ
2 Mart 2015, Pazartesi



İhracat (Şubat)


10.80B
3 Mart 2015, Salı



Türkiye TÜFE’si (Aylık) (Şubat)

%0.75
%1.10

Türkiye TÜFE’si (Yıllık)(Şubat)

%7.42
%7.24
Türkiye ÜFE’si (Yıllık) (Şubat)

%3.14
%3.28
Türkiye ÜFE’si (Aylık) (Şubat)

%1.00
%0.33
6 Mart 2015, Cuma



Hazinedeki Nakit Dengesi (Şubat)


3.380B