17 Eylül 2015 Perşembe

16-17 Eylül FOMC Toplantısı ve Olası Faiz Kararı Sonuçları

Uzun zamandır küresel piyasalar, FED'den faiz artırım kararı gelecek mi, gelmeyecek mi konusunu tartışıyor. Ülkemiz gibi gelişmekte olan piyasalar için oldukça kritik sayılabilecek 16.-17 Eylül FOMC toplantısıyla ilgili bir rapor yazdım. Raporun süslü hali için ikonmenkul.com.tr adresine de bakabilirsiniz. Hatta, ikonx sayfasına girip, sitemize üye olursanız, ben ve diğer Araştırma ekibinden arkadaşlarımın yazdığı anlık ve günlük raporlardan faydalanabilirsiniz ;)

Keyifli okumalar =)

*********************************************************************************

ABD ekonomisi özellikle 2007-2009 yılları arasında inşaat ve bankacılık sektörlerinde yaşadığı çöküş yüzünden yeni bir “Büyük Buhran”la yüz yüze kaldı. FED, ABD ekonomisinin daha büyük bir çöküşe sürüklenmesini önlemek adına, borçlanma maliyetini düşürmek de dahil olmak üzere bir çok önlem aldı.
FED, 2008 global krizinde geçici bir önlem olarak faizleri %0 - 0.25 aralığına indirmişti ve genel beklenti zor zamanların aşılmasından sonra faizlerin tekrar eski seviyeye getirileceği şeklindeydi. Ancak geçen 6.5 sene ve 3 parasal genişleme hareketinden sonra, FED’in artık para politikasında normalleşmeye gideceğini açıklaması, düşük faize alışan piyasaların kaygı duymasına yol açtı.
FED Başkanı Janet Yellen, bundan önceki FOMC toplantıları sonrasında yaptığı açıklamalarda 2015 yılı içinde FED’in faiz artırımı kararı alabileceğini ve faiz artırımının tek seferden ziyade, kademeli olarak gerçekleşeceğini açıklamıştı. Yellen ayrıca yeni bir faiz artırımı için dört önemli unsurun üzerinde duracaklarını vurgulamıştı: İşsizlik, istihdam, büyüme ve enflasyon:
v  İŞSİZLİK
Küresel kriz öncesi ABD için doğal işsizlik oranı %4 olarak kabul edilirken, kriz sonrasında bu oran %5.2’ye çekilmişti. Son 5 yıllık işsizlik oranlarına baktığımızda, ABD’nin işsizlik hedefini gerçekleştirdiğini görüyoruz.
v  İSTİHDAM
2008’deki küresel krizin ardından istihdam kritik seviyelere gelse de, FED’in uyguladığı parasal genişleme programının olumlu katkısıyla yükseliş gözlendi. 2015 yılı içerisinde FED’in yapmış olduğu açıklamalara baktığımızda, istihdam hedefinin aylık 200 bin seviyesinde olduğu belirtilmiştir. Ağustos ayı verisi beklentinin oldukça altında kalmasına rağmen, sene içindeki istihdam verisi ortalamasının arzu edilen seviyenin üzerinde kalmaya devam etmesi, FED tarafından olumlu değerlendiriliyor.
v  BÜYÜME
Son 5 yılın büyüme rakamlarına baktığımızda, ABD ekonomisinin küresel kriz yüzünden daha esnek seviyelere getirilen büyüme hedefi olan yüzde 2.5 – 3.0 aralığını aştığını görüyoruz. Bu durum bize FED’in uyguladığı para politikasının büyüme üzerinde işe yaradığını gösteriyor. Son gelen büyüme rakamları, beklenti üzerinde gerçekleşerek %3.8 olarak açıklandı.
v  ENFLASYON
FED’in faiz artırımı konusunda en çok takıldığı nokta, ideal olarak kabul ettiği %2 seviyesinden oldukça uzak olan enflasyon oranı. Bu duruma rağmen, FED’den gelecek olası faiz artırım kararı için düşük enflasyon rakamı belirleyici olmayabilir. Zira, FED bu kararı 12-18 aylık süreyi ve enflasyon değişimini öngörerek alacaktır.
FED’in faiz kararı almasını etkileyebilecek dış faktörler de mevcut. FED hiç tartışmasız en büyük merkez bankası ve FED’de olabilecek bir sallantı, diğer küresel ekonomilerin düşmesine, hatta yıkılmasına neden olabilir. Dolayısıyla, Çin’deki devalüasyon, Latin Amerika ekonomilerindeki kriz ve gelişmekte olan ülkelerin yavaşlamaya girmesi gibi hassas durumlar, FED’in faiz kararını ötelemesine neden olabilir. Diğer önemli etmen olarak düşen emtia fiyatlarını gösterebiliriz. Emtia fiyatlarındaki düşüş, ABD enflasyonunun daha da düşmesine, dolayısıyla FED’in enflasyon hedefinden daha da uzaklaşılmasına sebep olabilir.

Uluslararası piyasalar, karışık açıklanan ekonomik veriler ve küresel ekonomilerdeki sallantılı durumları dikkate alarak FED’in faiz artırım kararı konusunda iki görüşe ayrılmış durumda: Faizler artırılmalı ve arttırmamalı.
 FED’in Faizleri Artırması Durumunda Yaşanabilecekler…
FED 2006 yılından sonra ilk defa faiz artırımına gitme yolunda. İki gün süren FOMC toplantısı sonrasında faiz artırımı kararı çıkarsa, İngiltere Merkez Bankası’ndan da aynı hamlenin geleceği konuşuluyor. Buna karşılık, Euro Bölgesi, Japonya ve Çin merkez bankaları bir süre daha faizleri artırmama görüşündeler.
FED faizleri artırdığı zaman, ABD’li tüketiciler ve iş dünyası dolar alırken, daha fazla borçlanma maliyetiyle karşı karşıya kalacaklar. Yatırımcılar, daha fazla getiri sağlayacaklarını düşünerek dolara yönelecekleri için dolar daha da değerlenecek. Diğer taraftan, tüm dünyada hali hazırda dolar üzerinden borcu olan şirketlerin veya bireysel yatırımcıların borç yükü daha da ağırlaşmış olacak.
FED’in Faizleri Artırmaması Durumunda Yaşanabilecekler…
Eylül ayı FOMC toplantısının ardından ABD ekonomisinin iyiye gittiği ancak henüz faiz artırımına hazır olmadığı yönünde bir açıklama gelebilir. FED’in faizleri ilerleyen dönemde artıracak olması, faizin artış hızını etkileyebilir. Böyle bir durumda, FED faizleri daha kısa süre içerisinde arka arkaya artırmak zorunda kalabilir.
Faiz artırım kararının ötelenmesi, gelişmekte olan ülkelerin bir süre daha rahat nefes almasını sağlar. Ancak faiz artırım beklentisi devam ettiği için, mevcut küresel koşullarda bu iyimserlik kısa soluklu olacaktır.
ABD ekonomisindeki toparlanma biraz daha zaman alacağı için, bu durum endekslere ve dolara negatif yansıyabilir. Emtialar ve diğer pariteler dolar karşısında değer kazanır.
Tahvil ve bono piyasalarında faizlerin değer kaybettiğini görebiliriz.